Avantajları, dezavantajlarıyla Meral Akşener


Seçim gününe tam 1 ay kaldı. Adaylar kimi zaman televizyon kanallarında, kimi zaman da miting alanlarında karşımıza çıkıyor. Bazen de özgür(!) medyanın da etkisiyle seçmene ulaşamıyor. Bunlardan biri de İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener. Kurulan yeni partinin ve kurucusu olan kendisinin toplum nezdinde bir kıpırdanma yarattığı ortada. Peki, bu kıpırdanma güçlü bir aksiyona dönüşebilir mi? Bir başka deyişle, Akşener sahiden kendinden emin bir şekilde belirttiği gibi cumhurbaşkanı olabilir mi? Bu soruya cevap verebilmek için hem Akşener’in sahip olduğu fırsatlara, hem de madalyonun öbür yüzüne bakmak gerekiyor.

Avantajları



1)Milliyetçi-muhafazakar seçmen


Artık herkes az çok emin ki, “eski MHP” seçmenlerinin neredeyse dörtte üçü oyunu İYİ Parti ve Akşener’den yana kullanacak. Aslında bu beklenen bir durum. Yakın geçmişe baktığımızda Akşener’in yarattığı etkinin MHP Genel Seçimleri esnasında bariz bir şekilde ortaya çıktığını söyleyebiliriz. O dönem yerel mahkeme kararlarıyla engellenen genel seçim, İYİ Parti’nin Akşener önderliğinde kurulmasına yol açmıştı. Lafın kısası, Akşener’in cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki en büyük gücünün kendini milliyetçi olarak tanımlayan seçmen grubu olduğu kesin. Fakat Akşener adına belki de en kritik seçmen grubu milliyetçi-muhafazakarlar yani bu zamana kadar çoğunlukla AKP’ye oy vermiş insanların üzerinde yaratacağı etki olacak. AKP’nin kuruluş ilkelerinden saptığını düşünenler ve içinde bulunduğumuz koşulları ve yönetim sistemini sorgulayan “kararsız” AKP seçmenleri için Karamollaoğlu ile birlikte Akşener’in düşünülen adres olması muhtemel.

2)Kadın aday

Türkiye’nin kuruluş yıllarından itibaren kadınların ne kadar büyük bir öneme sahip olduğu yadsınamaz bir gerçek. Kurtuluş Savaşı’nda cephede yerini alan, yaralıları tedavi edip, cephelere mermi taşıyan bu ülkenin güçlü kadınları olmuştur. Meral Akşener de MHP iç mücadelesinde öne çıkan “güçlü kadın” profiliyle ve verdiği demeçlerdeki anaç tavırlarıyla kadınlar başta olmak üzere toplumun belli bir kesiminde sempati kazanıyor. Lakabının kimilerine göre “Topuklu Asena”, kimilerine göre de “Meral Abla” olması bu durumun bir kanıtı niteliğinde.

Dezavantajları

1)Muharrem İnce

Erken seçimin ilan edildiği ilk günlerde muhalefet kanadında en çok konuşulan isim kuşkusuz Akşener’di. Çünkü erken seçimi önceden tahmin etmiş, böyle bir durum olması halinde de aday olacağını açıklamıştı. Bir bakıma muhalefetin ilk adayıydı Akşener. CHP’nin adayı henüz belli değildi, her gün yeni bir isim ortaya atılıyordu. Keza, Saadet Partisi ve nispeten HDP’nin de nasıl bir yol izleyeceği henüz belli değildi. O zamanlar, Erdoğan’ın karşısındaki en güçlü rakibin Akşener olduğuna kesin gözüyle bakılıyordu. Ancak sonrasında diğer partilerin de adaylarını belirlemesiyle Akşener’in yıldızı biraz söndü. Bunda en önemli etken Muharrem İnce oldu. CHP’nin kendisini aday göstermesiyle Akşener’e kayabilecek oyları elinde toplamayı neredeyse garantileyen İnce, şimdiye kadar izlediği seçim politikası ve gündem olan açıklamalarıyla muhalefette en çok yıldızı parlayan isim haline geldi. Seçimin ikinci tura kalması halinde daha fazla oy alan adayın İnce olacağını iddia edenlerin sayısı da oldukça arttı.

2) Kürt seçmenler

Akşener, her ne kadar Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerektiğini belirtse de, Kürt seçmenlerde oy alabilip alamayacağı sorulduğunda Güneydoğu’da elinin hiç havada kalmadığını söylese de Kürt seçmen tarafından Akşener’in tercih edilebilecek bir aday olarak öne çıkmadığı ortada. Özellikle 1996 yılındaki Susurluk kazası sonrası görevinden istifa eden Mehmet Ağar’ın yerine İçişleri Bakanlığı’na getirilen ve böylece Türkiye’nin ilk kadın İçişleri Bakanı olan Akşener’in görev yaptığı dönemde yaşandığı belirtilen insan hakları ihlalleri sebebiyle Kürt seçmenler nezdinde ne kadar oy potansiyeli olduğu koca bir soru işareti.

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nin tek kadın adayının güçlü avantajları olduğu kadar gözle görülür dezavantajları da olduğu ortada. Tabii bir de bunun yanında mücadele etmesi gereken unsur da tek bir cumhurbaşkanı adayına odaklanmış, diğer adayları haber yapmaktan imtina eden “özgür medya” olacak. Akşener’in erkeklerin egemen olduğu bir siyasal kültürde “kadın cumhurbaşkanı” olarak seçilip seçilemeyeceğini izlediği politikalar ve seçmenin buna verdiği reaksiyon belirleyecek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Strateji mi yoksa basiretsizlik mi?

"Millet İttifakı"