Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nakavt

Resim
İstanbul'da yaşıyorsunuz. Hemşiresiniz. Yani, her gün insanların daha iyi ve sağlıklı olması için koşturuyorsunuz. Bir gün, hastaneden çıkıp eve gitmek için otobüse bindiğinizde birinin şort giydiniz diye " şort giyenler ölmeli " tarzında tehditkar sözlerine maruz kalıyorsunuz. Üstelik bu psikopat ruhlu zat, bununla da yetinmeyip otobüs demirlerinden destek alıp suratınıza tekme atıyor. Siz daha ne olduğunu fark edemeden tekmenin etkisiyle bayılıyorsunuz. Rezalet bununla da sınırlı kalmıyor, aynı otobüse bindiğiniz insanlardan kimse size yardım etmiyor. Üstelik otobüs şoförü de sizi bir noktada bırakıyor. Hastaneye kaldırıldıktan sonra tekme atan saldırgandan şikayetçi oluyorsunuz. Kamera kayıtlarıyla kişi saptanıyor, olay medyaya da yansıyor ve saldırgan gözaltına alınıyor. Binlerce destek mesajları alırken bir yandan da " hak etmiş, o da şort giymeseymiş " şeklinde yorumlar görüyor, bunlara inanamıyorsunuz. Üstüne üstlük (sonradan toplumun da tepkisiyle tutuk

Demokrasi İçin

Resim
" Sana katılmıyorum ama fikirlerine saygı duyuyorum ."                 Bu topraklarda bu cümleyi duymak hiçbir zaman pek kolay olmadı. Halbuki, çoğumuzun ulaşmayı hayal ettiği demokrasinin temelinde bu cümle yatıyor.                  Bundan  2 ay önce bir temmuz gecesibir kabus yaşadı bu ülke. O geceye kadar, insanların birbirine katılıp katılmamayı değil katlanıp katlanamadığını sorguladığı ortamda yaşıyorduk. Kutuplaşmanın gittikçe arttığı, herkesin kendi değerlerine körü körüne, daha doğrusu fanatizm boyutlarında sarıldığı bir ortam.                 Süregelen kutuplaşmalardan ve gerilimden fırsat bilen cani bir yapı, kimilerinin değerlerinin arkasına da sığınıp darbe girişiminde bulundu. Nitekim halk, her kesimiyle ideoloji ve değerler farkı gözetmeksizin bu girişimin karşısında durdu.                 Belki bu cümleleri sayısız kez okudunuz. Ama benim odaklanmak istediğim şey başka.Evet, toplumca bir meczubun korkunç hayallerinin önüne geçmek çok güze