"15'ler olayı" ve "Güneş Motel"


22 Nisan günü, CHP’den 15 milletvekili İYİ Parti’ye geçtiğinde bu durum çoğu insan tarafından “beklenmeyen manevra” olarak yorumlandı. “Cumhur İttifakı” liderleri, sözcüleri ise bu hamleyi öfkeyle karşılayıp Türk siyasi tarihinde önemli bir yeri olan “Güneş Moteli Olayı” ile bağdaştırdı. 

Peki gerçekten de CHP ile İYİ Parti arasında olan bu milletvekili geçişi, bahsedilen olayla benzerlikler gösteriyor muydu? Belki de bunu daha iyi anlayabilmek için “Güneş Moteli Olayı” nı incelemek gerekir.

5 Haziran 1977 yılında gerçekleşen seçiminde başarılı bir sınav veren fakat hükümet kurmak için yeterli milletvekili sayısına ulaşamayan CHP, azınlık hükümeti kurma yoluna gitti. Fakat bu hükümet, mecliste güvenoyu alamadı. Devamında milliyetçi partilerin birleşmesiyle oluşan ve tarihe adı 2.Milliyetçi Cephe (AP, MSP, MHP) olarak geçen ittifak grubu 41. Türkiye hükümetini kurdu. Fakat, devamında Adalet Partisi içinde fikir ayrılıkları oluşmaya başladı ve bunun sonucunda 12 AP milletvekili partiden istifa etti. Bu durumu fırsata çevirmek isteyen Ecevit, istifa eden 12 milletvekilini bakanlık vaadinde bulunarak partisine transfer etmiş ve herhangi AP’li kendileriyle temasa geçemesin diye bu 12 kişiyi Florya yakınlarında bulunan Güneş Motel’de saklamıştır. Sonraları “11’ler olayı” olarak tarihe geçen gensoru görüşmeleriyle 41.Türkiye hükümeti düşürülmüş ve yeterli milletvekili sayısına ulaşmış olan Ecevit önderliğindeki CHP, 42.Türkiye hükümetini kurmuştur. 

Gelelim bu olayın, günümüzde CHP-İYİ Parti arasında gerçekleşen 15 “emanet” milletvekili olayıyla benzerliği olup olmadığına. Evvela, milletvekillerinin her iki geçişteki amaçlarından bahsetmek gerekir. “Güneş Moteli Olayı”nda milletvekilleri bakanlık vaadiyle CHP’ye transfer olmuş, bu 12 kişiden 11’i bakan yapılmış ve bu durum AP tarafından yoğun bir tepkiyle karşılanmıştır. Günümüzdeki olayda ise 15 milletvekili “partilerinin isteği doğrultusunda”, İYİ Parti’nin önüne konabilecek engelleri aşabilmesi adına transfer olmayı kabul etmişler ve bu durum muhalefet kanadında( topluma da sirayet ederek) takdirle karşılanmıştır. 1977 yılında yaşanan olayda milletvekillerini kaptıran Adalet Partisi tepkiliyken, bugün bir dayanışma doğrultusunda vekillerini kaybeden CHP değil, kendilerinin karşısında bulunan iktidar bloku bu duruma tepkilidir. 

Benzerlik ne diye soracak olursanız, iki olayı da anlatırken “geçiş” kelimesinin kullanılması ve belki de iki olayda da milletvekili sayısının çift haneli olması.Anlayacağınız, bu iki olay arasında benzerlikler oldukça az. Belki de yaratacağı etki fazladır ve tüm kıyamet de bundan kopuyordur. Kim bilir. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Strateji mi yoksa basiretsizlik mi?

"Millet İttifakı"

Avantajları, dezavantajlarıyla Meral Akşener