İdeolojik Pangea
“Meksika sınırına
duvar öreceğiz. Çünkü oradan gelenler uyuşturucu, suç taşıyorlar ve
tecavüzcüler. Böylece ülkemize girmelerini engelleyeceğiz.”
A.B.D Başkanı Donald Trump
“Şimdi, ayrım çizgisi
sağcılar-solcular şeklinde değil. Vatanseverler ile küreselciler arasında.”
Fransa Ulusal Cephe Lideri Marine Le Pen
“İslam, Avusturya’nın
bir parçası olamaz.”
Avusturya Özgürlük Partisi adayı Norber Hofer
“Birçok politikacı bu
konuda konuşamaz ama normal bir Hollandalı, Faslı gençlerin nasıl hırsızlık
yaptığını sokaklarda şiddet uyguladığını görüyor.”
Hollanda Özgürlük Partisi başkanı Geert Wilders
“Polisimiz illegal
yollardan ülkemize girmeye çalışan göçmenlere karşı silah kullanmalı.”
Almanya AfD partisi başkanı Frauke Petry
Yukarıdaki bu cümleleri herhangi
biri söyleseydi, belki güler geçerdiniz ya da “böyle düşünen insanlar da var”
diye ufak bir endişe duyardınız. Ama, içlerinden birinin dünyanın süper gücü
olarak adlandırılan ülkenin başkanı olduğunu, kalan 4 farklı ülkedeki parti liderlerinin
de 2016 yılı içerisinde halk nezdinde oylarını gözle görülür bir şekilde
arttırdığını düşünürsek o “ufak” endişemiz artabilir. Çünkü ne yazık ki,
dünyada çığ gibi büyüyen acı bir gerçek var: Aşırı milliyetçilik.
Ortadoğu’nun kaotik ortamı, bölgeden
canını kurtarmak için kaçan milyonlarca insan sonucunda meydana gelen mülteci
krizi ve -başlıca IŞİD olmak üzere- terör örgütlerinin şeytanın aklına
gelmeyecek canilikteki saldırıları. İşte, son yıllarda yaşanan bu olaylar bu
ayrıştırıcı ideolojiyi besledi ve böyle düşünen politikacıların kitle gücünü
arttırdı.
Tüm bunların üstüne bir de seçim
kampanyası boyunca ayrıştırıcı dilini kullanmaktan hiç çekinmeyen Trump’ın
2016’ya veda etmeden önce Amerika’ya başkan seçilmesi hemen hemen her ülkede
aşırı milliyetçiliğin peşinden koşan politikacıların 2017 ve sonrasına daha
büyük heves ve umutlarla bakmasına yol açtı. Her ne kadar Avusturya’daki
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağ yanlısı Norber Hofer seçimi kaybetse
de, Almanya, tüm oyların yüzde 46’sını alarak toplumda yadsınamayacak seviyede
bir karşılık bulduğunu kanıtladı. Bu durum, Hollanda, Fransa ve Almanya gibi
Avrupa’nın önemli ülkelerinde gerçekleşecek olan seçimler öncesinde aşırı sağın
kazanma ihtimalini de göstermiş oldu.
Maalesef, biz onun her geçen
zaman daha iyiye gitmesini beklerken dünya öfkeli seslerin, kavgacı eylemlerin,
dışlayıcı politikaların, acıma duygusundan yoksun kararların daha fazla
karşılık bulduğu bir yer haline geldi.
Belki “Pangea Parçalanma Süreci”
olarak belirtilen dünyanın fizyolojik olarak kıtalara ayrışması bundan
milyonlarca yıl önce yaşanmış olabilir, ama günümüzde yaşanan tüm bu olaylar da
dünyanın hiç olmadığı kadar tehlikeli bir şekilde ideolojik olarak
parçalanmasına yol açıyor.
Artık sadece umut etmekten fazlasını
yapmak gerekiyor. Hemen, şimdi.
Yorumlar
Yorum Gönder